KUR'AN'DAN ÖĞÜTLER
AKIL VE DİĞER BİLGİ
ARAÇLARI, AMACINA UYGUN
OLARAK KULLANILMALIDIR ?
BİSMİLLAHİRRAHMENİRRAHİM
?Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan,
gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen
birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha
da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.? (A?râf, 7/179)
Kur?an-ı Kerim?de insanoğlunun akıl sahibi, düşünen ve bilen bir varlık olduğuna
atıfta bulunularak onun bu yönünün harekete geçirilmesi, yararlı ve verimli kılınması
üzerinde önemle durulmuştur. Birçok âyette; insanın zihnî melekelerini doğ-
ru ve verimli bir şekilde kullanmasının gerekliliği sıklıkla vurgulanmış; onun gönül
dünyasına hitap edilerek kendisini kuşatan bütün varlıklar üzerinde; hatta insanlığın
var oluşundan âkıbetinin ne olacağına kadar her şey üzerinde düşünüp taşınmaya ve
bunlardan önemli dersler çıkarmaya çağrılmıştır.
Mealini verdiğimiz ayette de; Allah?ın insanoğluna gerçekleri, iyilik ve güzellikleri
görme, işitme, onları anlayıp kavrama yeteneklerini vermiş olduğu hatırlatılmaktadır.
Ancak ayette, insanlardan bazılarının bu yeteneklerini yaratılış amacına
uygun bir şekilde ve doğru olarak kullanmadıkları bu sebeple de kendilerini
cehenneme götürecek yanlış inanışlara saplanarak kötü davranışlar sergiledikleri
ifade edilmektedir. Ayrıca, başta ayetin ilk muhatabı olan müşrikler olmak üzere
tevhit inancına sırt çeviren ve kendilerine bahşedilen nimetlere nankörlük eden
bütün küfür ehli tehdit edilerek işledikleri suçlardan dolayı cezalandırılacakları
uyarısında bulunulmaktadır.
*
Şöyle ki; insanlardan ve onlar gibi sorumluluk sahibi olan cinlerden birçoklarının
yükümlülüklerine temel teşkil edecek olan akıl ve diğer bilgi araçlarını doğ-
ru ve yerinde kullanmamaları sebebiyle cezayı hak ettikleri bildirilmektedir. Allah
(c.c) ayette; onlardan ?Cehennem için var edildikleri? şeklinde bahsetmektedir.
Çünkü hazırlanmış olan bütün imkân ve şartlar, kendi lehlerine olmasına rağmen
onların bu fırsatı değerlendirip karşılığında mükâfat olarak cennete girmek yerine;
insanlardan ve cinlerden pek çoğunun iradelerini ve seçimlerini ters istikamette
kullanıp cehennemi hak edecekleri bir gerçektir. Yoksa Allah?ın kimseye bir kastı
ve düşmanlığı söz konusu değildir. Nitekim başka bir ayette ?(Ey kâfirler!) Bu, sizin
ellerinizin önceden yaptığının karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına zulmedici değildir.?
(Enfâl, 8/51) buyurulmaktadır.
Ayrıca ilgili ayette; söz konusu yeteneklerini doğru kullanmayanlar hayvan sü-
rülerine benzetilmiş, hatta onlardan daha düşük seviyede, daha bedbaht oldukları
bildirilmiştir. Çünkü hayvanların insanlar gibi duyu organları olmakla birlikte, bu
organlarla algıladıkları verileri kullanarak bunlardan bilgi ve fikir üretme, hükümler
çıkarma, bilinenlerden yola çıkarak bilinmeyenlere ulaşma gibi aklî ve zihinsel
faaliyetler göstermek ve sonuçta zihnini doğru bilgi ve inançlarla, hayatını güzel
davranışlarla süslemek imkânları bulunmamaktadır. İnsanoğlu, bu imkânlara sahip
olarak yaratılması sebebiyle, onları doğru ve yerinde kullanmayanlar için âyette
?hayvanlardan daha aşağı seviyededirler? şeklinde niteleme bulunmaktadır.
O halde bizlere düşen şey; varlığın ve hayatın görünür taraflarını aşıp bütünündeki
hikmetleri kavrayarak buradan din ve dünya hayatımız için hayırlı sonuçlar
elde etmek; kalbimizi güzel duygu ve düşüncelerle donatıp bu sayede küfürden,
nifaktan, bâtıl inanç ve hurafelerden arındırarak doğru bir imana ulaşmaktır. Hayatımızı
iyi ve yararlı davranışlarla güzelleştirerek fâni ve sıradan varlıklara kul olma
anlayışından kendimizi koruyalım. Yalnız Allah?a kul olalım ve yalnız O?nun yardı-
mına güvenelim (Fâtiha, 1/5); insanın hayatını lekeleyen, Allah ve insanlar katında
itibarını düşüren her türlü kötü ve çirkin işlerden uzak duralım. Evrenin düzeni
ve işleyişi gibi insanlar arası ilişkilerin de Allah?ın emir ve yasakları doğrultusunda
olmaya bağlı bulunduğunu unutmayalım (Kur?an Yolu, 2/493-495). Bu güzel meziyetlerin
tamamı, Allah?ın bizlere ihsanı olan aklımızı ve diğer bilgi araçlarımızı doğru
ve yerinde kullanmamızla gerçekleşecektir.